CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Saraçhane’deki eylemler sonrası gözaltına alınanlar hakkında bilgi almak için Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne geldi. Burada kapıda bekleyen aileler görüşen Çelik, daha sonra süreci takip eden avukatlardan bilgi aldı. Bu sırada, polis Emniyet Müdürlüğü kapısında bekleyen aileler polis tarafından başka yere yönlendirdi. Bu duruma tepki gösteren Çelik, şunları söyledi:
”Vatan Emniyet Müdürlüğü’nün önündeyiz. 5 dakika önce buradaydık burada aileler vardı. Ailelerle konuştuk, sohbet ettik süreçleri takip ettiğimize yönelik bir konuşma yaptık. Daha sonra avukatlarımızla görüştük 5 dakika sonra geri geldik. Buradaki aileler buradan gönderilmiş bir güvenlik tedbiri. Pırıl pırıl gencecik insanlar göz altında, onların aileleri burada gözyaşı içerisinde, üzgünlük içerisindeler insanlar buraya ne bir protestoya gelmiş ne bir eyleme gelmiş ne bir şey söylüyor panik hâlde çocuğunu merak ediyor. Getiriliyor buraya yine gencecik bu ülkenin evlatları, kolluk güçleri ailelerin karşısına dikiliyor. Burada sanki bir eylem, bir protesto varmış gibi barikatlar, kalkanlar vesaire. Öncelikle bunun çok yanlış bir uygulama olduğunu bakın tepedeki bürokratlar için söylüyorum. Arkadaşlarla hiçbir sorunumuz yok. Ben de bu ülkeye 30 yıl hizmet etmiş bir öğretmenin çocuğuyum. Bu ülkenin parasıyla yetişmiş bir insanım. Gencecik kolluk güçleriyle hiçbir sorunumuz yok ama onlara o talimatları veren yukarıdan o bürokratlara buradan sesleniyorum. Bakın buraya gelmiş insanlar 20 yaşında, 22 yaşında, 18 yaşında çocukları şu anda nezarethanede ve panik ve tedirginlik içerisinde içerisindeler. Günlerdir gözaltına alınırken çocuklara kötü muamele ediliyor. Bir de ailelerinin burada panik halde çocuklarına beklemesine bile izin vermiyorlar. Bu yakışmaz, bu olmaz. Bu insanlar bu ülkede vatandaşlık görevlerini yerine getiren insanlar. O insanların vergileriyle bu ülkenin polisinin, kaymakamının, valisinin, emniyet müdürünün maaşı ödeniyor. Bakın bu insanların az önce burada gözyaşı içerisinde çocuğunu vatan emniyetinde merak eden insanların ödediği vergilerle bu ülkenin polisinin, kaymakamının, emniyet müdürünün valisinin maaşı ödeniyor. Kendi vatandaşına bu zulüm yapılmaz. Önce bunu söyleyeyim.”
”CUMA GÜNÜNDEN İTİBAREN 624 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI”
Şimdi Vatan Emniyet Müdürlüğü’nün önündeyiz. Cuma gününden beri buradayız. Avukatlarımız çok titiz bir süreç yürütüyorlar. İşte cuma gününden beri burada gözaltılar oluyor. Avukatlarımız ilk günden itibaren teker teker hem ailelerle görüşüyor hem liste çalışması yapıyor hem gözaltına alınanların süreçlerini çok yakından takip ediyorlar. Cuma gününden itibaren 624 kişi gözaltına alındı. Bu 624 kişinin içerisinde çocuklar var kadınlar var gençler var, öğrenciler var. Vatan emniyetine, Esenlere, Gayrettepe’ye götürülenler var. Üç alanla ilgili hem genel başkan yardımcılarımız burada hem milletvekillerimiz hem avukatlarımız bu üç alanı Vatan emniyeti, Esendere ve Gayrettepe’yi dikkatle takip ediyorlar. Çağlayan Adliyesi’ne gidenler var, götürülenler var ifade için. Orada da hem milletvekillerimiz hem avukatlarımız var. Onlar da titizlikle süreçleri takip ediyorlar. Bizim tespitlerimize göre toplam 624 kişi gözaltına alındı. Tabii bizim tespitlerimiz edemediğimiz varsa bunun altını özellikle çiziyorum. Aileler bizimle temasa geçebilirler ve biz onların süreçlerini de takip edebiliriz. 624 kişi gözaltına alındı. Bu 624 kişinin 173 kişisi tutuklandı içlerinde gazeteciler de var içlerinde öğrenciler de var. 66 kişi şu anda Çağlayan Adliyesi’nde. Biz buradan Çağlayan Adliyesi’ne geçeceğiz. 25 kişiye ev hapsi verildi. İki kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve ilk gün gözaltına alınanlardan 98 kişi bir bölümü adli kontrol şartı, bir bölümü de serbest bırakıldı. 260 kişi de şu anda Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde göz altında bekliyor.
”Duvara grafiti çizdiği için göz altına alınanlar da var”
Şimdi Saraçhane’de haklı bir direniş için gelenlerden gözaltına alınanlar var. Ancak mesela duvara grafiti çizdiği için gözaltına alınanlar da var. Hiç Saraçhane’yle falan alakası yok. Başka bir alanda duvara grafiti çizen üç tane genç kadın da gözaltına alınmış. Mesela Mecidiye köyde yolda yürürken gözaltına alınmış elinde pankart var diye. Yolda yürürken yani direniş alanına giden yolda yürüyen kişi gözaltına alınmış. Mesela Kadıköy’de yolda yürüyen vatandaş eyleme gidiyor diye gözaltına alınmış. Ya Saraçhane’de hani deniyor ya işte cisim atıldı şu oldu bu. Yolda yürüyen bile gözaltına alınıyor. Ne yapmak istiyorlar? Durdurmak istiyorlar. Bakın aileler ne diyor biliyor musunuz? İnsanlar ne diyor? ‘Asla geri adım atmayacağız.’ diyor ‘Daha çok geleceğiz’ diyor ‘Daha çok mücadele edeceğiz.’ Daha çok adalet isteyeceğiz, daha çok demokrasi isteyeceğiz, daha çok özgürlük diyeceğiz. Bu gençler zaten oraya özgürlük için adalet için demokrasi için geliyorlar. Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün Cumhurbaşkanı adayı Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ekrem İmamoğlu’na özgürlük için geliyorlar. Çünkü umudu orada görüyorlar, demokrasiyi orada görüyorlar, adaleti orada görüyorlar. Sanıyorlar ki böyle uygulamalarla yolda yürürken gözaltına alırız, eylem esnasında gözaltına alırız, direniş esnasında gözaltına alırız. Sanıyorlar ki insanlar korkar, siner, evlerine çekilir. Onlardan korkan onlar gibi olsun. Kimse korkmuyor onlardan. Onlar korktuğu için bunu yapıyorlar. Tek bir korkuları ve telaşları var. İktidarlarını kaybetmekten korkuyorlar. İktidarlarını kaybetmekten o kadar çok korkuyorlar ki siyasallaştırdıkları yargıyla hukuksuz kararlar veriyorlar.
”GÖZALTILARLA BU EYLEMİ ZAYIFLATACAĞNIZI SANIYORSANIZ YANILIYORUZ”
Belediye başkanları tutuklanıyor. Siyasi parti genel başkanları tutuklanıyor. Röportaj yapan vatandaş tutuklanıyor. Yolda yürüyen gözaltına alınıyor. Anayasal hakkını kullanan gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Yani neyle? Siyaset sopasıyla toplumu korkutacaklar korkutamazlar. Ekrem İmamoğlu oradan çıkacak, sandık milletin önüne gelecek. Bu zorba iktidarı hep birlikte göndereceğiz. Şu da bilinsin, milletvekillerimizle, hukuk komisyonumuzla, ailelerle sürekli bir iletişim halinde bu süreçlerin bütününün takipçisiyiz. Bakın buradan Adalet Bakanı’na seslenmek istiyorum: Eğer bu gözaltılarla bu eylemi zayıflatacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Ne kadar çok gözaltı yaparsanız o kadar çok insan sokaklara çıkacaklar. Ne kadar çok gözaltı yapılırsa ne kadar çok tutuklama yapılırsa insanlar o kadar daha fazla sokaklara çıkarlar. Dolayısıyla bir an önce bu hukuksuz süreçlerin sona ermesi lazım. Bir an önce hem gözaltındakilerin serbest kalması lazım hem tutuklananların serbest kalması lazım. Buradan şimdi Çağlayan Adliyesi’ne gidiyoruz. Oradaki arkadaşların süreçlerini de takip edeceğiz”
