Eğer nispeten yeni bir bilgisayar, tablet ya da akıllı telefon kullanıyorsanız, “megabayt” ve “gigabayt” terimlerine aşinasınızdır. Bu bilgi, insan beyninin inanılmaz depolama kapasitesini anlamanıza yardımcı olabilir.
İlk nesil kişisel bilgisayarlar, en fazla birkaç megabayt depolama kapasitesine sahipti. O zamanlar bu büyük bir miktar olarak görülse de, günümüz standartlarına göre oldukça küçük kalıyor. Günümüzde, çoğu akıllı telefonun 16GB, 64GB veya daha fazla depolama kapasitesine sahip olması oldukça yaygın bir durum.
64 KİLOBAYT KAPASİTEYLE UZAYA GİDİLMİŞTİ
Bunu bir perspektife oturtmak için, aya iniş yapan ilk Apollo uzay aracının bilgisayarının yalnızca 64 kilobayt (KB) bellek kapasitesine sahip olduğunu belirtmek gerekir. Bu bilgisayar, yalnızca 64 bin karakterlik bilgi işleyebiliyordu. Günümüzde ise en basit dijital cihazlar bile Apollo 11’in bilgisayarından çok daha fazla işlem gücüne sahip.
YAKLAŞIK 2,5 PETABAYT!
İnsan beynine dönersek, Scientific American’da 2010 yılında yayımlanan bir makaleye göre, insan beyninin bellek kapasitesi yaklaşık 2,5 petabayta eşdeğer olarak hesaplanmıştır. Bir petabayt, 1024 terabayt veya bir milyon gigabayta eşittir. Bu da demek oluyor ki, ortalama bir insan beyni yaklaşık 2,5 milyon gigabayt dijital bellek depolayabilecek kapasiteye sahiptir.
MUAZZAM KAPASİTE
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, Computerworld’e göre, internet devi Yahoo, kullanıcı davranışlarını analiz etmek için 2 petabaytlık bir “veri ambarı” kullanmaktadır. Bu devasa sistem, günlük milyarlarca veriyi işleyebilmesine rağmen, insan beyninin kapasitesinden daha küçüktür. Ayrıca, ABD’nin vergi otoritesi olan IRS’in tüm veri ambarı sadece 150 terabayt kapasiteye sahip. Bu, insan beyninin devasa depolama kapasitesinin daha iyi anlaşılmasını sağlıyor.
Sonuç olarak, insan beyninin kapasitesi, günümüzün en gelişmiş dijital sistemlerinden bile çok daha büyük ve etkileyicidir.