Birleşmiş Milletler’in bu kritik öngörüleri, dünya genelinde yaşlı nüfusa yönelik politikaların ve destek sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor. Özellikle Asya ve Avrupa’daki ülkeler yaşlanan nüfusla başa çıkmaya çalışırken, Türkiye’nin yaşlı nüfus oranı, Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla daha avantajlı bir konumda. Peki, gelecekte bizleri neler bekliyor?
Birleşmiş Milletlerin (BM) 1990’da aldığı kararla 1 Ekim “Dünya Yaşlılar Günü” ilan edildi. AA muhabiri, gün dolayısıyla dünyanın yaşlanan nüfusuna ilişkin verileri derledi.
BM tarafından yapılan son tahminler, küresel nüfusun 2030 yılında yaklaşık 8,5 milyara, 2050 yılında 9,7 milyara ve 2100 yılında ise 10,4 milyara ulaşacağını gösteriyor.
2030 yılına gelindiğinde küresel çapta 65 yaş ve üzerindekilerin sayısının genç nüfusu geçeceği ve yaşlı nüfusun 5 yaş altı çocuk nüfusunu ikiye katlayacağı tahmin ediliyor. Genç nüfus, BM tarafından 15-24 yaş arasındakileri tanımlamak için kullanılıyor.
Dünya genelinde 65 yaş ve üzeri kişilerin sayısının iki kattan fazla artarak 2050 yılında 1,6 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Bu öngörünün gerçekleşmesi durumunda yaşlılar dünya nüfusunun yüzde 16’sından fazlasını oluşturacak.
Yaşlı nüfus olarak görülen 65 yaş ve üzerindekiler 1950’de dünyadaki 20 kişiden 1’ine, 2021’de 10 kişiden 1’ine tekabül ediyordu. 2050’de bu yaş grubunun dünyadaki 6 kişiden 1’ini oluşturacağı tahmin ediliyor.
EN YAŞLI NÜFUA ASYA VE AVRUPA’DA
BM’nin 2023 Dünya Sosyal Raporu’na göre Asya ve Avrupa, dünyanın en yaşlı nüfuslarına ev sahipliği yapıyor.
En yaşlı nüfusa sahip ülkelerin başında nüfusunun yüzde 30’u 65 yaş ve üzeri olan Japonya yer alıyor. Japonya’yı yüzde 23 ile İtalya takip ediyor. Ardından gelen Finlandiya, Portekiz ve Yunanistan’daki yaşlı oranı ise yüzde 22 civarında seyrediyor.
Öte yandan Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi ile Güney Kore’deki yaşlı nüfusun yüzde 40’a vararak Japonya’yı geçeceği düşünülüyor.
65 yaş üstü nüfusun yüzde 21’e ulaştığı Yunanistan, İtalya, Malta, Portekiz ve İspanya gibi ülkeleri içeren Güney Avrupa, “dünyanın en yaşlı bölgesi” olarak nitelendiriliyor.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE YAŞLI NÜFUS ARTIYOR
Ancak nüfusun yaşlanması, gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelerde olduğundan daha hızlı ilerliyor. 2050 yılına kadar dünyadaki yaşlı nüfusun büyük çoğunluğunun gelişmekte olan ülkelerde bulunması bekleniyor.
Gelişmiş ülkelerin çoğu, nüfusun büyük bölümünü oluşturan yaşlıların toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak için uzun süredir politikalar üretiyor. Gelişmekte olan birçok ülke ise hızla yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayacak altyapıya sahip değil. Bu nedenle gelişmekte olan ülkelere yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarına karşı harekete geçmesi çağrısı yapılıyor.
YAŞLANAN NÜFUSA YÖNELİK POLİTAKALARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ İSTENİYOR
1 Ekim “Dünya Yaşlılar Günü” kapsamında her yıl belirli bir tema çerçevesinde konferanslar ve etkinlikler düzenleniyor. BM tarafından bu yıl 34’üncü kez kutlanan Dünya Yaşlılar Günü’nün 2024 yılı teması “Onurlu Yaşlanma: Dünya Genelinde Yaşlı Bireyler için Bakım ve Destek Sistemlerinin Güçlendirilmesinin Önemi” olarak belirlendi.
Yaşlanan nüfusa sahip toplumların, giderek yaşlanan nüfusa uyum sağlaması ve bu yaş grubu için ihtiyaç duyulan sosyal ve fiziksel çevreyi oluşturması gerekiyor.
Nüfusun yaşlanması ile özellikle bunama gibi rahatsızlıkları olan yaşlılar için sağlık, bakım ve sosyal hizmetlere olan talep önemli ölçüde arttı. Bu kapsamda, bakım altında olan yaşlıların haklarının korunması, onuruna, inançlarına, ihtiyaçlarına ve mahremiyetlerine saygı gösterilmesi ve bu tip yaklaşımların teşvik edilmesi hedefleniyor.
BM, ileri yaştakilere yönelik bakım ve refakat sistemlerini güçlendirilen politikaların oluşturulması ve bu konudaki mevzuatların yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyor.