Ağustos ayında benzeri görülmemiş bir ralliye başlayan altın, kâr satışlarıyla soluklanmaya fırsat bulamadan, İsrail-İran gerilimi ile yeniden hareketlendi. ABD merkezli Bloomberg’in aktardığı İran’ın İsrail’e balistik füze ile saldırabileceği iddiası dün piyasalarda deprem etkisi yarattı. Ons altın kâr satışları ile 26 Eylül’de ulaştığı 2.686 dolarlık zirvesinden uzaklaşırken, Orta Doğu’da artan gerilimle dakikalar içerisinde yükselişe geçerek 2.671 doları gördü.
600 DOLARLIK KAZANÇ
Kapalıçarşı’da gram altın ise 2.931 lira ile tüm zamanların rekorunu kırdı. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 50 baz puanlık jumbo faiz indiriminden güç alırken, Orta Doğu’daki çatışma ortamı da altındaki yükselişi destekliyor. Analistlere göre, küresel arenada doların üstünlüğünün her geçen gün azalması ve her 100 günde bir kabaca 1 trilyon dolar artan ABD Hazinesi’nin borcunun sürdürülemez olarak görülmesi nedeniyle başta merkez bankaları, devamında ise yatırımcılar, doların yerini alacak başka bir finansal yatırım aracı bulamayınca, altına yöneliyor. Bununla birlikte uzmanlara göre 5 Kasım’da gerçekleşecek ABD başkanlık seçimleri, potansiyel piyasa oynaklığının yatırımcıları değerli metale sığınmaya yönlendirebileceği için altın fiyatlarını daha da yükseltebilir. Büyük bankalar da altın fiyatı rallisinin 2025’e kadar devam edeceğini öngörüyor. Goldman Sachs analistleri altın fiyatının 2025 başlarında ons başına 2.900 dolara çıkmasını beklerken, ABD’li Bank of America ise altının ons fiyatının gelecek yıl 3 bin dolara yükseleceğini öngörüyor. 2024 boyunca altın, ons başına yaklaşık 600 dolarlık önemli bir kazanç elde etti, bu da yüzde 29’un üzerinde bir artışa işaret ediyor ve 2010’dan bu yana en büyük yıllık artışa doğru ilerliyor.
Faiz indirimleri aceleye gelmeyecek
ABD Merkez Bankası (Fed), son toplantısında faiz oranlarında 50 baz puanlık bir indirim yaparak para politikasında gevşeme sürecine girdi. Ancak Fed Başkanı Jerome Powell, önceki gün yaptığı açıklamada faiz indirimlerinde aceleci davranılmayacağının altını çizdi. Powell’ın Ulusal İşletme Ekonomisi Derneği’nin (NABE) düzenlediği etkinlikte yaptığı konuşmada, ‘faiz indirimleri aceleye gelmeyecek, ekonomik veriler belirleyici olacak’ mesajı vermesi, piyasalarda bu yıla dair faiz indirim beklentisinin düşmesine yol açtı.