Bitcoin’in yaratıcısı olarak bilinen Satoshi Nakamoto’nun kimliğinin, HBO’nun yeni belgeselinde ortaya çıkarıldığı iddia ediliyor. Eğer bu iddialar kabul görürse, dünya finans piyasalarında ve hatta ABD başkanlık seçimlerinde büyük yankılar uyandırabilir.
Emmy adayı yönetmen Cullen Hoback’in imzasını taşıyan bu belgesel, Satoshi Nakamoto’nun kimliğini açıklama iddiasıyla kripto dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Belgesel, Hoback’ın daha önce QAnon komplo teorisinin ardındaki isimleri ifşa ettiği “Q: Into the Storm” adlı yapımıyla elde ettiği başarıyı kripto para dünyasında tekrarlamayı hedefliyor.
2009’DA PİYASAYA SÜRÜLMÜŞTÜ
Bitcoin, 2009’da piyasaya sürülmesinden bu yana internet çağının en büyük finansal fenomenlerinden biri haline geldi. Merkezi olmayan bir defter sistemi olan blockchain üzerinde çalışan bu sansüre dayanıklı kripto para birimi, geleneksel paraların değer kaybettiğine inananlar için bir değer deposu, finansal piyasalardan dışlandığını hissedenler için spekülasyon aracı ve yasa dışı ürün ve hizmetlerin ödemelerinde sıkça kullanılan bir yöntem haline geldi. Satoshi Nakamoto’nun kimliğinin ortaya çıkması, Bitcoin’in suç faaliyetlerinde kullanılması nedeniyle bu kişiyi büyük suçlarla ilişkilendirebilir.
DÜNYANIN EN ZENGİNLERİNDEN BİRİ OLABİLİR
Satoshi Nakamoto’nun, Bitcoin’in en erken dönemlerinde 1.1 milyon Bitcoin’e sahip olduğu tahmin ediliyor. Eğer hala bu kripto varlıkların kontrolüne sahipse, mevcut değerlerle servetinin 66 milyar dolara ulaşacağı hesaplanıyor. Dünyanın en zenginleri arasına girmesi bekleniyor.
Belgeselin yayınlanma tarihi yaklaştıkça, “Satoshi dönemi” olarak adlandırılan döneme ait bazı yüksek değerde cüzdanlar, 2009’dan bu yana ilk kez aktif hale geldi. Bitcoin Magazine’in haberine göre, son iki hafta içinde yaklaşık 250 Bitcoin (yaklaşık 15 milyon dolar) bu cüzdanlardan çekildi. Bu cüzdanlar doğrudan Satoshi ile bağlantılı olmasa da, Bitcoin’in ilk günlerinde neredeyse değersiz olduğu bir dönemde bu kripto paraların yaratıcılarına ait olabileceği düşünülüyor.
Bitcoin’in yaratıcı kimliği yıllardır büyük bir gizem olarak kaldı. Satoshi, 2008’de Bitcoin white paper’ını yayımladıktan sonra çeşitli forumlar ve e-postalar aracılığıyla projeyi geliştiren kriptografi uzmanlarıyla etkileşimde bulundu. Ancak, 2010’da bir anda ortadan kayboldu ve bir daha kendisinden haber alınamadı. O dönemde Wikileaks ile ilgili yaptığı son açıklamalarında, Bitcoin’in henüz küçük bir beta topluluğu olduğunu ve Wikileaks’in ilgisinin projeyi tehlikeye atabileceğini belirtti.
BİRÇOK KİŞİ KİMLİĞİNİ BULMAYA ÇALIŞTI
Yıllar içinde birçok kişi Satoshi Nakamoto’nun kimliğini çözmeye çalıştı. İlk büyük girişim 2014 yılında gazeteci Leah McGrath Goodman’dan geldi, ancak iddiaları şüpheyle karşılandı. 2016 yılında ise Avustralyalı kriptograf Craig Steven Wright, kendisinin Satoshi olduğunu iddia etti. Ancak, kanıt sunamadığı için bu iddia büyük ölçüde reddedildi ve sonrasında açtığı davalar nedeniyle daha da şüpheli bir hale geldi. Mart ayında İngiltere Yüksek Mahkemesi Wright’ın Satoshi olmadığını belirledi.
Satoshi Nakamoto’nun gerçek kimliğine dair spekülasyonlar devam ederken, birçok Bitcoin savunucusu bu kişinin gizliliğinin korunması gerektiğini savunuyor. Bitcoin podcast yayıncısı Peter McCormack, “Satoshi, dünyaya Bitcoin gibi derin bir hediye verdi ancak kasıtlı olarak anonim kalmayı seçti. Bu karar saygı görmeli,” diyerek bu tür ifşa çabalarının sorumsuzca ve tehlikeli olabileceğini belirtti.
Bitcoin’in yaratıcısının kim olduğunun açıklanması sadece finans dünyasında değil, politik arenada da büyük yankı uyandırabilir. Belgeselin ardından, kripto dünyasında ve ötesinde büyük dalgalanmalar bekleniyor.