“`html
Mısır’da
seçimle göreve gelen Şehit Muhammed Mursi’yi
askeri bir darbe ile deviren
cunta lideri Abdulfettah es-Sisi,
Müslüman Kardeşler teşkilatının (İhvan-ı Müslimin) üst düzey yöneticileri arasında yer alan pek çok kişiyi
hukuksuz yargı süreçleriyle
hapiste tutmaya başlamıştı.
Bu isimlerden biri olan
Müslüman siyasetçi Dr. Muhammed el-Biltaci,
hapisteyken eşiyle iletişim kurmayı başardı.
Dr. Muhammed’in eşi Sena el-Biltaci,
önemli Müslüman liderlere ve toplumun önde gelen bireylerine mektup yazdı
eşinin ve diğer tutukluların durumu için yardım talep etti ve
siyasi baskılar hakkında çağrıda bulundu.
Sena el-Biltaci’nin o mektubundan bazı bölümler:
Dr. Muhammed el-Biltaci kimdir?
Dr. Muhammed el-Biltaci, El-Ezher Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu bir Mısırlı doktor, akademisyen ve profesördür.
25 Ocak Devrimi’nin önde gelen figürlerinden biridir.
Dr. el-Biltaci, Meclis’te saygın bir konuma sahipti ve zayıf kesimlerin haklarını korumak, siyasi reformlar sağlamak, insan hakları ve yargı bağımsızlığı konularındaki çalışmalarıyla tanınmaktaydı. Ayrıca, basın özgürlüğü ve eğitim konularındaki uğraşlarıyla da bilinir.
2007 yılında Dünya İslami Parlamenterler Forumu’nun kuruluşuna katkıda bulundu ve
2008’de İslam Ulusal Konferansı Yürütme Komitesi’nde yer aldı.
Uluslararası platformda Filistin davasını desteklemiş, Gazze ablukasına karşı insani yardım amacıyla 2010’da yola çıkan ve İsrail saldırısına uğrayan Mavi Marmara gemisinde yer almıştır.
25 Ocak 2011 devrimine katılarak, Devrim Mütevelli Heyeti üyeliğine seçildi.
Daha sonra Özgürlük ve Adalet Partisi’nin kuruluşunda aktif rol aldı ve gerçekleştirilen seçimlerde ikinci kez Parlamento Üyesi oldu. “Anayasayı Yazma Kurucu Komitesi 2012 Öneriler, Diyaloglar ve Topluluk İletişim Komisyonu” başkanlığı da yaptı.
Abdulfettah es-Sisi, 3 Temmuz 2013’te
demokratik yollarla seçilen Cumhurbaşkanı Dr. Muhammed Mursi’ye karşı darbe gerçekleştirdi.
Dr. Biltaci, darbeye karşı Rabia Meydanı’nda başlatılan oturma eylemine katıldı.
Yaşamını adalet ve barış mücadelesine adamış el-Biltaci, haksız yere katledilen kızı ve masum protestoculara karşı sürekli olarak şiddete başvurmama çağrısı yaptı.
Kızını katledenlerden hesap sorulacağına,
kendisi sırasında Rabia Meydanı Davası’nda idam cezasına çarptırıldı.
Mısır’daki Bedr Hapishanesi’nde neler yaşanıyor?
2013 yılında gerçekleşen askeri müdahalenin ardından, yüzlerce kişi keyfi tutuklamalar ve adil yargılama eksikliği nedeniyle uzun süreli hapis cezalarına çarptırıldı.
Hapishanelerde yaşanan bu ihlaller artık mahkumlar için ölümcül hale geliyor.
Mahkumlar tarafından gizlice sızdırılan mektuplar ve ilgili STK’ların beyanlarına göre, Bedr Hapishanesi’nde durum oldukça kaygı verici.
Mısır’da sürekli olarak
“Bedr Rehabilitasyon ve Islah Merkezi”
olarak bilinen Bedr Hapishaneleri Kompleksi’nde ağır insan hakkı ihlalleri devam etmektedir. Bu durum üzerine birçok mahkum açlık grevine girmiştir.
Ülkede tanınmış siyasi figürler, avukatlar ve doktorlar, açlık grevinde olduklarını duyurmuştur.
Temmuz sonu itibarıyla, açlık grevine katılanların sayısı 58’dir ve bazı mahkumların ise hastaneye kaldırıldığı belirtilmektedir.
Bedr Hapishanesi’nde bildirilen en ciddi sistematik ihlaller şunlardır:
- Ağır fiziksel şiddet, aşağılayıcı muamele, ciddi psikolojik baskı
- Uzun süredir uygulanan ziyaret yasakları
- Yıllarca gün ışığından mahrum bırakma
- Zayıf ve yetersiz beslenme, çoğu zaman aç bırakma
- Sinir sistemine zarar vermeye yönelik ışık maruziyeti (önceki hapishanede karanlıkta tutulmuşlardı)
- Gözetleme kameraları ile mahremiyetin ihlali
- Kasıtlı olarak tıbbi bakımın reddedilmesi
- Kişisel hijyen malzemelerinin yasaklanması.
“Bedr Hapishaneleri Kompleksi”,
yüksek derecede kötü şartlarıyla
meşhur Akrep Hapishanesi’nin en baskıcı versiyonu olarak halk arasında “Mısır’ın Sednaya’sı” olarak anılmaktadır.
Bu sistematik ve insanlık dışı uygulamalar,
maalesef bazı tutukluların intihar etmesine (son bir haftada intihar girişimleri arttı) ve birçok kişinin açlık grevine girmesine neden olmuştur. Yakın zamanda yaşanan kötü koşullar ve tıbbi ihmal sonucunda da ölümler yaşanmıştır.
Açlık grevi yaptığı bildirilmiş olan bazı isimler
- Büyükelçi Rifa’a al-Tahtawi
- Mühendis Hassan Malek
- Mühendis Cihad El-Haddad
- Dr. Sayed Heykal
- Mühendis Saad Al-Hussaini
- Dr. Muhammed Saad Aliva
- Dr. Mustafa El-Ganimi
- Dr. Usame Yasin
- Profesör Halid Said
- Dr. Saad Amara
- Avukat Usame Mursi (Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin oğlu ve avukatı)
- Profesör Halid El-Ezheri
- Profesör Emin El-Sayrafi
- Mühendis Amr Zaki
- Profesör Asaad Al-Sheikha
- Profesör Yaser Antar
- Prof. Dr. Mohamed El-Beltagy
- Dr. Abdurrahman El-Bar
- Dr. Hasan El Prens
- Mühendis Ayman Hadhoud
- Anayasası Kurucu Meclisi üyesi Profesör Sobhi Saleh
- Eski Milletvekili Avukat Essam Sultan
- Hukuk profesörü ve eski Milletvekili Dr. Ahmed Ebu Baraka
“`
