Wisconsin Gemi Enkazı Kıyısı Ulusal Deniz Koruma Alanı’nda yürütülen bir haritalama çalışması sırasında tesadüfen keşfedilen bu dairesel yapılar, ilk başta bilim insanlarını şaşırtmıştı. Deniz arkeoloğu Russ Green, bu yapılarının doğal olduğu ve büyük ihtimalle çöküntülerden meydana geldiği düşüncesinde olsa da kesin bir sonuca varamamıştı.
Yerel bir gemi enkazı avcısı olan Brendon Baillod ise bu dairesel yapıların çöküntülerden ziyade 6 ila 12 metre derinliğinde kraterler olduğunu düşünüyordu. Baillod’a göre, arama yaptığı bölgede düzinelerce benzer oluşum bulunuyordu ve bunların çapları 150 ila 300 metre arasında değişiyordu.
Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’nin (NOAA) Büyük Göller Çevre Araştırma Laboratuvarı’ndaki (GLERL) bilim insanlarıyla işbirliği yapan araştırma ekibi, 2023 yılında uzaktan kumandalı bir araç kullanarak bu dairesel yapıları daha yakından inceledi.
Yapılan incelemeler sonucunda, bu oluşumların doğal süreçlerle meydana gelmiş yaklaşık 40 adet devasa krater olduğu tespit edildi.
Bu kraterlerin, Wisconsin eyaletine bağlı Sheboygan kentinin yaklaşık 23 kilometre güneydoğusunda göl yatağında sıralandığı ve güneye doğru uzandığı belirlendi. Bilim insanları, bu kraterlerin oluşum mekanizması olarak yeraltı suyunun kayaçları eriterek yüzeyde çökmelere neden olmasını gösteren obruk hipotezini öne sürüyor.
Ancak, bazı araştırmacılar bu oluşumların hidrokarbon gazlarının sıkışıp yüzeye çıkması veya suyun alttan yukarı doğru hareketiyle de ortaya çıkmış olabileceğini düşünüyor.
Michigan Gölü’nün tabanında bulunan bu kraterler, bilim dünyasında büyük bir merak uyandırdı. Bilim insanları, bu kraterlerin gölün ekosistemi üzerindeki etkilerini ve oluşum süreçlerini daha iyi anlamak için çalışmalarını sürdürüyor.
Bu keşif, Büyük Göller bölgesinin hala birçok sırrı barındırdığını bir kez daha gösterdi. Bilim insanları, bu kraterlerin nasıl oluştuğunu ve gölün geleceği için ne anlama geldiğini ortaya çıkarmak için daha fazla araştırma yapmayı planlıyor.