Ortodoks Hristiyanların ‘Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü’ olarak kutladığı 15 Ağustos’ta Sümela Manastırı’nda yapılan dini ayin, 88 yıl sonra ilk kez 2010 yılında gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıl da yapılan ayin, bu yıl 10’uncu kez gerçekleştirilecek. Ancak ayinin iptali için kampanya başlatıldı.
Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, tüm siyasi partilere mektup gönderip ayinin Lozan’a aykırı olduğunu öne sürerken, Yeniden Refah Partisi Milletvekili Doğan Bekin ise ayinin, “Trabzon’un fethi ile aynı güne denk gelmesinin tesadüf olmadığını” söyledi.
‘YAZILI İZİN BİZE ULAŞMADI’
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Hristiyanlar tarafından yüzyıllardır kutlanan, Sümela Manastırı’nda ise 9 yıldır ayini yapılan ‘Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü’ ayinine ‘Trabzon’un fethinin 562. yıl dönümünde düzenleneceği’ gerekçesiyle karşı çıktı.
Bekin, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında ayin günü olan 15 Ağustos’un, ‘Trabzon’un fethi ile aynı güne denk gelmesinin tesadüf olmadığını’ iddia etti.
Bekin, Patrik Bartholomeos’un ‘ekümenik’ sıfatını kullanmasının da Lozan’ın ‘fiili ihlali’ olduğunu öne sürdü ve “Bu, başta Lozan Antlaşması olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına aykırı bir uygulama” dedi.
Fener Rum Patriği Bartholomeos ise ayine günler kala gelen bu açıklamalara tepki gösterdi. Orthodox Times sitesindeki habere göre Bartholomeos, “Şimdiye kadar yazılı izin bize ulaşmadı, sadece sözlü mesajlar aldık. Bunun üzerine bir duyuru yaptık ve ayinin bu sene Sümela’da yapılacağını söyledik” dedi.
Bartholomeos şunları söyledi: “Bu milletvekili söz konusu ayinin Lozan Anlaşması’nı ihlal ettiğini söyledi. Bu nasıl mümkün olabilir? Lozan başka şeyler de söylüyor. Benim vatanım İmroz için ve daha genel olarak bizim çıkarlarımız hakkında… Dini eğitim hakkımız hakkında… Heybeliada hâlâ kapalı. Lozan’da şu an sahip olmadığımız şeyler var, bunları bize vermediler. Ve bu milletvekili gelip bize Lozan Antlaşması’nı ihlal ettiğimizi söylüyor. Sümela’daki ayinin tadını çıkarmamıza izin vermiyorlar. Neden izin vermiyorlar? Bunlar öyle basit şeyler ki…. Kendi inancımıza göre, dinimize göre birkaç saatliğine gidip dua edeceğiz ve evlerimize döneceğimiz. Bir gün bile değil, sadece birkaç saatliğine…”
